4 Kasım 2010 Perşembe

SINIRDAN KURTULUŞ



İstekleri doğrultusunda yaşamaya alışmıştı. Her dilediğinin anında olmasına alışmıştı. Böyle yetiştirilmişti, sanki hayat boyu böyle sürecekmiş gibi her şey. Her şey anında istediğinde onun olabilecekmiş gibi. Ama simdi kıskaca tutulmuştu. Elleri kelepçeliydi ve hareket edemiyordu. Dilediği şeyi yapamamanın ne demek olduğunu yaşıyordu şimdi. Ucu bucağı olmayan sınırsızlıkların içinde sınırlı kalmıştı şimdi. Güçlü bacaklara sahipti ama koşamıyordu. Bunu bildiği halde bir adım dahi atamıyordu işte. Yüreği başka diyarlarda uçup coşarken ait olmadığı birine hapsetmişti yüreğini. Adam onu sevmediğini biliyordu, ama kadının gitmesine izin vermiyordu. Sevmediğini bile bile bu sahte oyunda mutluydu adam. Bana iyi geliyorsun diyordu. Bana! Bana! Ben? Ben? Ona iyi geliyordu kadın. Adam acı verdiğini bilmiyordu belki de. Kadın için doğrusunun bu olduğunu tekrarlayıp duruyordu. Seni benden baska kimse bu kadar sevemez. Küçük bir sevgi hapishanesi. Lanet olsun sevilmek isteyen kimdi ki! Kadın sevmek istiyordu. Kadın seviliyordu ama kadın sevmiyordu. Adam ben istedim oldu, diyordu. Bencildi. Adam ben istedim oldu dünyasında mutluydu. Kendini kandırıyordu oysa. Buna sevgi diyorsa o hiç sevmemişti. Sınırlandırılmış bir beraberliğin sadece ve sadece acı verdiğini anlayamıyordu adam.

İşte sen de acıların en büyüğünü yaşayacaksın, dedi kadın. Hem de acıların en büyüğünü. Adam horlayarak uyuyordu yanı başında. Kesik kesik solumaya başlamıştı. Sabrının, beklemelerinin, geceler boyu ağlamalarının, sapık derecesinde sevilmenin acısıyla sızlanmalarının sonu gelmişti işte. Bu kıskaçtan kurtulacaktı az sonra.

Zehri vücuduna alalı iki saat olmuştu nerdeyse. Etkisini yavaş yavaş göstermeliydi artık. Az mı koymuştu yoksa, neden her şey yolunda gözüküyordu. Neden bu yolu seçtiğini sorgulamıyordu. Ona verebileceği en büyük cezayı verdiğini biliyordu.En büyük ceza. Her şey yavaş yavaş bulanıklaşıyordu. “Sana verilecek en büyük acı en büyük acı” diyordu kadın. “En büyü...”

Adam yatakta sağdan sola döndü. Kadın uyuyordu acısız. Adam gülümsedi daha sıkı sarıldı, neye uyanacağını bilmeden uykusuna devam etti. Ah, bu kadını seviyordu...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder